Yeni ve kronik bir tanı ile birlikte aile de çocuk da belirli süreçlerden geçer. Artık bu yeni süreçle birlikte yaşam tarzı ve ihtiyaçlar değişmeye başlamıştır. Bu durumda hem aile hem çocuk zorunlu ve ani olan bu değişim ile baş etmek de zorlanabilir ve psikolojik destek ihtiyacı ortaya çıkabilir.
Öncelikle tanıyı alan çocuk; kendi içi dünyasında bunu anlamlandırmaya ve baş etme mekanizmalarını kullanmaya çalışacaktır. Hastane ortamında bulunmak ve vücuduna müdahalede bulunulması kaygı yaşamasına sebep olabilir. Çocuğu güvende hissettirmek en önemli unsur olmakla beraber tanıya dair sorularını yanıtsız bırakmamak ve bilgilendirmek gereklidir. Çocuk ruhsal ve zihinsel olarak uygun olduğunda yaşı dikkate alınarak kısa, net ve doğru bilgiler ile bilgilendirmek gereklidir. Ailesi olarak vereceğiniz tepkiler çocuk için yaşamsaldır ve ilişkiseldir. Rahat ve güvende olduğu hissettirilmeli bundan sonra ki süreç için güven veren ve sakin bir tutum izlenmelidir.
Her yeni durumda (özellikle sağlık ile ilgili durumlarda) belirli psikolojik süreçlerden geçilir ve tepkiler verilir. Tabi ki kişiler arsında tepkiler, kabulleniş süreci farklı olabilir. Daha önce deneyimlenmemiş başta fazlaca bilinmezi olan bu süreç inkar, öfke, korku, suçluluk duygularının ortaya çıkmasına sebep olabilir. İnkar etmek, kabullenmemek, tanıdan şüphe duymak bu düşünceleri yaşayan sadece siz değilsiniz. İçinden geçilen yaşam olayı ile birlikte ailede ve çocuk da depresif belirtiler de görebilir. Gelecek kaygısı da beraberine eklenebilir. Tanı ve sürecin işleyişi ile ilgili bilgi edinmek özellikle diyabet doktorunuzun ekibinden biri ile size ve çocuğunuza iyi gelmeye başlayacaktır. Diyabetin yönetilebilir olduğunu bilerek ve tanımaya başlayarak kaygılarınızdan kurtulmaya başlayabilirsiniz.
Çocuğunuzda sizinle birlikte benzer süreç de olduğundan dolayı sevginizi hissettirmeli, ihtiyaçlarını gidermelisiniz. Içinden geçilen süreç ile birlikte ailenin eleştirel olmak yerine destekleyici, açıklayıcı, esnek olunması yarar getirecektir. Ailenin gerçekçi bir tutum sergileyerek sınırlayıcı, katı ve otoriter bir tavır takınması süreci zorlaştıracak çocuğu yalnızlaştıracaktır. Şekerin stres ile birlikte yükselmemesi için de kuralların ve sınırların tamamen kadırılması doğru olmayacaktır. Süreçte tüm ile bireyleri birlik içinde yıla devam edecektir.
Kronik tanılar uzun vadede aileyi de çocuğu da yıpratabilir. Diyabet de uzun soluklu ve ömür boyu yönetilmesi gereken bir sağlık düzeni olduğundan psikolojik bir izlem gerektirmektedir. Zaman içerisinde çocuklarda ve ergenlerde yeme bozuklukları, depresyon ve anksiyete gibi duygusal problemler ortaya çıkabilmektedir. Yaşam kalitesinde artma veya var olanı korumak ve diyabet ile uyumu sağlamak adına psikolojik destek alınması yararlı olacaktır.